İnsanlık tarihi hep ezenler ve ezilenler arasında geçmiştir, ezilenlerin yani adaletsizliğin olduğu yerde insanlık olamayacağina göre, aslında insanlık tarihi değil insanın tarihi demeli galiba.
*
Zenginler ve Yoksullar..
Toplum vicdanını darmaduman eden durumlar gün geçmiyor ki olmasın.
Fıkra mı?.. birkaç gün ara ile peşpeşe Dilan Polat, Engin Polat ve şimdi de Candan'lar tahliye edildi.
Büyük götürene önce kırk denip sonra kırk bir kere maaşallah denip salıveriliyorlar, küçük bir ekmek götüren alıveriliyor, demekki neymiş büyük götüren hep dört ayak üstünde, enerji'k.. götürme tavsiyesi değildir.
*
Yukardakiler ve Aşağıdakiler..
Yukardakiler.. Eskiden uzaylı Zekiye diye bir dizi vardı, yukardakilere nolsun keyfi yerinde vatandaşın gündemini, sıkıntılarını uzaylı Zekiye gibi bihaber tepeden seyir ediyorlar.
Aşağıdakiler.. emekli, işçi, işsiz, öğrenci, sabit gelirli nolsun ulaşımdan, iletişim, sağlık eğitim, faturalar, pazar, ekmek, geçim derdini af olmayan tesbih gibi ay sonunu tek, tek çekerken enflasyon zebanisinin inisiyatifinde yine nakavt, telef.
*
O kadar iç meselelerle, geçim derdinde boğuluyor ki vatandaş, dış güçler denilen büyük oyun, planların kimi iç güçlerin tehlikeli sularda yüzdüğünü görecek vakti bile bulamıyor.
Siyaset ne alemde? varsa eğer.
Hoş siyaset kalmadı ki günümüzde alemi olsun.
Siyaset günlük tutuyor.. Güya, mış gibi demokrasi sıvasıyla demirsiz, tuğlasız çoktan seçimli seçmecelerle idealsiz, ilkesiz, programsız, politikasız debelenmede, günlük siyaset olsa nolur, olmasa nolur?
*
Varmısın yokmusun? Tek adaylı seçimler, kongreler hükmen seçilmişe oy vermenin adı demokrasi olmuşsa.. Gün geçmeden mecliste tartışma kavga çıkıyorken, yumruklar havada uçuyorken, vatandaş çözüm bekliye dursun. Meclis ring yeri değildir, boksörlük hevesinde olanlar dışarı çıkmalı. Toplum millete saygılı, bu gerilimlerin vatandaşa yansıdığının bilinç ve sorumluluğunda siyasetçilere hasret kaldı.
*
Her yön kriz.. sosyal kriz, ekonomik kriz, insani kriz, hukuksal kriz, iklimsel kriz.
Ormanlarımız.. Kah yakılıyor kah yanıyor, yandıkça yanıyor.
*
Yemeyenin malını..
2 yıl kullanılmayan tarla kiraya verilecek.
Galiba sıra evlere geliyor.. Tarım Bakanlığı üst üste 2 yıl ekilmeyen tarım arazilerini kiraya verebilecek.
Bunun adı ne oluyor peki küresel sosyalizm mi?
Tarım için patent sahibi, sertifika sahibi, lisans, şirket sahibi insanlar mı getirilecek?
Zamanın bir tarım bakanı dememişmiydi 'ya köylüler şirketleşecek, ya şirketler tarıma el atacak'.
Şimşek de şunu.. Türkiye'de küreselcilerle ulusalcılar arasında bir savaş var, demişti. Tarımda şirketler devreye girmeye başladığına göre bu savaşı küreselciler mi kazandı demek oluyor?
*
Bill Gates sürekli en iyi, verimli yerlerden toprak alıyor.. Neden?
Çiftcilik şirketleşiyor mu?
Soru..Tarım bakanı yardımcısı
Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine teşvik vermeyeceğiz dememişmiydi?
Tarım ve hayvancılığın gittikçe geriye gitmesi bilinçli bir politika mı?
Sonra da iklim krizi, vay be hadi ordan.
*
Statüko.. yıkılsın diye, diye toplumun çivisi çıktı, (bunlarda bir statükoya dahil edildi galiba) ahlaki değerler, gelenekler, toplumsal kural ve etik değerlerin taciz, katliam, şiddet ile lime, lime edildiği, kötüyü normalleştiren müthiş bir anormal dönemden geçiliyor.
*
Kadın, çocuk kayıpları, istismar katliamları neden arttı neler oluyor?
Korkutan rakamlar.. Fatih Altay'lı "Devletin resmi rakamlarına göre Türkiye'de yılda 10 binden fazla çocuk kayboluyor" iddiasında bulundu, fecaat.
*
Ve.. Haftalardır Narin hadisesi.
Bir ay'ı bulan Narin katliamı bir köyün söz birliği etmişcesine susması ve hala netleştirilememesi toplumda derin üzüntülere neden olmuştur. Bu gibi olaylarda fail ve zanlıların etkin cezalar alması bir başka olası olaylara ibret teşkil edecektir.
*
İnsanlar gittikçe çirkinleşti, ne toplumsal değer, ne dini, ne milli, ne insani, ne ailesel, ne etik vb. hiç birşey kâr etmiyor insanoğlu zivanadan çıktı, nasıl bir döneme denk geldik boşuna denmiyor, hele de çocuklar.. dünya ikiye bölünmeli iyiler ve kötüler.
Devlet çocuklara sahip çıkmalı.. çocuğa zarar veren yaratıklara toplum vicdanında yer bulacak ağır cezalar verilmeli.
*
Sığınmacılar.. 'Gel kim olursan ol gel'i abarttık mı acaba? ve şimdide Iraklı'ya gel dendi. İran sığınmacıları ülkeden çıkarma kararı aldı, bunlar nereye gidecek, yoksa? Millete soran yok, Suriyeli, Afgan, İran, olası Filistin'li vs, Iraklı derken 'daha yokmu sıradaki gelsin' mi diyeceğiz? onlar geliyor da peki biz nereye gidiyoruz?.
*
Herkesin gözü karşı evde, herkes kendine sus, pus herkes kendi evinin önünü temizlese bu dünya tertemiz olurdu oysa.
Diyorlar ki.. okumayın, ekmeyin, yemeyin, giymeyin, gezmeyin, konuşmayın. Vatandaş cepten, maaştan, avanstan, derken şimdi içi içinden yiyor.
Diyoruz ki.. okusan eğitim yok, yesen herşey pahalı, zatende doğalı yok, gezsen gurbet içimizde bir ok, her yer yabancı.
*
Yermisin yemezmisin?
Bütün her şey sanki denk buyrun anayasaya deniyor.. 1982 Anayasasının bir çoğuna kısmen ve 74 maddesine esaslı müdahale yapıldı zaten.
Mesele.. ilk dört madde. Kimi ahmak bunlar diyor, kimi ipotek bu antidemokratik, kimi sadece 4. madde değişsin diyor.
Çok akıllılar, çok demokratlar ya, yurtseverleri zeka, demokrasi sınavına sokuyorlar, akıllarınca tabi.
Ah sarı öküz vah!
*
Öyle durumlar ve sonuçlar oluyor ki, vatandaş adaletin bu mu dünya demekten kendini alamıyor, gelecek adına umutsuzluğa kapılıyor, toplumun psikolojisi altüst.
*
İşte bütün mesele bu.. Siyaset mi toplumdan önce, toplum mu siyasetten önce çürür? Öncesinden başlamalı temizliğe.. bence siyaset. Toplumu çürüttüler.
*
Beyler Bayanlar..
Ona vefa, buna vefa.. o, bu geçer evvela memlekete vefa, tek hakiki borç vatanadır.
İnsanlık bağıracak birileri hiç duymayacak. Hep aynı hikâye…Duyanlara selâm olsun.
*
Efendiler edinmeyin.. Köle kalırsınız.
Hadi diyen gitti eyvallah.
Yorum Yazın