Bir ülkenin kalkınması üretimden geçer. Dışa bağımlı bir ekonomide ülkelerin gelişmesi büyümesi olmayacağı gibi tam bağımsızlıktan söz etmek abesle iştigaldir.
Tarım, hayvancılık, tekstil, ilaç ve sanayileşme doğal rezervlerin aktif kullanılması ve bu konuda tasarruf önlemlerinin alınması ve bilhassa savunma sanayi ülkenin tam bağımsız olmasında büyük rol taşır.
1.Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amacıyla Atatürk başkanlığında, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi toplanmış ve bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararı alınmıştır.
12 Aralık 1929 tarihinde TBMM'de gerçekleştirip ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularının altını çizmiştir. Bu fikriyatı yeniden genç beyinlere aşılamak ve hayata geçirmek ülkenin geleceğinin teminatıdır.
İlkokullardan itibaren bu duygu ve düşünceyi her şeyin üstünde tutmak ve idealize etmek bu hafta boyunca yerli ürünler ve üretimle ilgili film, belgesel, animasyon, tiyatro gösterimleri, sergiler ile marka, patent ve faydalı model sahibi olma koşulları ile önemi konulu konferanslar düzenleyerek bu idealizmin Ve bilincin küçük yaşlardan itibaren oluşturulması, tasarruflu olma, yerli üretim, üretim kalitesi ve kaynakların etkili kullanımının toplumun tümünde içselleştirilerek bir yaşam tarzı haline getirilmesi bir ülkenin geleceğinde büyük rol oynamaktadır.
Bundan dolayı yeniden tüm eğitim kurumlarında bu fikriyatın hayata geçirilmesi ve önemle uygulanması gerektiğine inanıyorum.
Halil İbrahim ŞAHİNLER
MERKEZ SAĞ PARTİ
GENEL BAŞKAN VEKİLİ
Yorum Yazın