Yıllar önce bazı akşamlar Türk Sanat Müziği Öğretmenler Korosuna gidiyordum.
Koroya katılanlara söylenecek eserin sözleri notaları ile birlikte fotokopi olarak dağıtılıyor. Biz elimizde eserin güftesi, notalar, makamı ve güfte yazarı bilgisini öğrenmiş olarak sazlar eşliğine şarkıyı koro şefimiz Müzik Öğretmeni Sayın Gönül Oytun eşliğinde söylüyorduk.
Eşi Savaş Oytun’da aslında Tarih Öğretmeniydi ve aynı zamanda bir kanun virtiözüydü. Koroda ud, ney, kanun, bendir, darbuka gibi enstrümanlar bize eşlik ederdi. Önce ud ya da kanun ile makamın taksimi girer, ardından koro ile birlikte bütün enstrümanlar çalmaya başlar bir ahenk, bir cümbüş kopar, müziği tüm ruhunuzda ve iliklerinizde hisseder müthiş bir haz alırsınız.
Koroya gitmeyen varsa şiddetle mutlaka gitmelerini tavsiye ederim. Koro şefimiz ve eşi Savaş beyin sahibi oldukları Adana’daki Oytun Sanat Merkezinde Savaş Bey'den ud dersleri de aldım bir sene fakat enstrüman çalmakta o kadar başarılı olduğumu söyleyemem. Gerçekten her gün düzenli olarak enstrümanınızı çalmanız ve eserleri çalışmanız gerekiyor hatta bir ara parmaklarım da ud çalmaktan su toplamıştı. Fakat istediğim gibi çalamadım ve bunun için gerekli zamanı ayıramadığım ud derslerini bıraktım.
Bahar konseri için hazırlanıyorduk, ben koroyu ve çalışmaların ne kadar zevkli olduğundan bahsedince yakın arkadaşım ilkokul öğretmeni sevgili Zehra’ da koro çalışmalarımıza katıldı. Ve aylarca çalıştıktan sonra Bahar konserimiz geldi çattı.
Koroda giyeceğimiz kostümler hazırlandı, provalar yapıldı her şey mükemmeldi. Koro da sahnede korist olarak şarkı söylemek zordur. Çünkü iki sıra ancak ayaklarınızın sığacağı kadar çok dar tahtaların üzerinde iki ya da iki buçuk saat ayakta dik durarak şarkılara kusursuz eşlik etmeniz gerekir. Bir süre sonra ayaklarınız uyuşmaya başlar, dizleriniz kilitlenir ve bacaklarınız uyuşur. Ben solo şarkı da söyleyecektim.
Söyleyeceğim eser Atatürk’ün de en sevdiği şarkı olan Acem kürdi makamında Fikrimin İnce Gülü idi. Benim sıram gelmeye başladığında ayaklarım iyice uyuşmuştu tam o sırada koroda korist olarak eserleri söylerken o yıllarda sigara içiyor olmamdan kaynaklı olsa gerek beni öksürük tuttu.Bir taraftan söylüyorum bir taraftan öksürüyorum. Zehra yanımda sol tarafımda şarkılara kendini kaptırmış beni öksürük tuttuğunu farketmedi. Baktım olmayacak sahneden inip, gidip su içmeye karar verdim. Ayaklarım ve dizlerim uyuşmuş daracık tahta merdivenin üzerinden zor da olsa kimseye farketmeden sahneden koronun arasından indim kulise gittim biraz su içtim ve boğazımdaki rahatsızlık ve öksürüğü gidermeyi başardım. Tekrar sahneye çıkmak üzere döndüm koronun tahta merdivenlerine uyuşmuş ayaklarımı yerleştirmeye çalışıyorum bir türlü olmuyor
Tam o sırada Zehra beni farketti. Ayağımı tahta dar merdivene koydum fakat dizlerim uyuşmuş olduğu için bir türlü çıkamıyorum tam sahnede düşüyordum ki Zehra beni kolumdan tutup yukarı doğru çekti ve nihayet daracık tahta merdivene ayaklarımı yerleştirmeyi başardım. Canım arkadaşım Zehra beni tutmasaydı dengemi sağlayamayıp sahnenin ortasına düşecektim ve hem koro şefimizi, arkadaşlarımı seyirciye karşı mahcup edecek hem de kendim rezil olacaktım.
Daha sonra solo şarkım Fikrimin İnce Gülü'nü sonradan bana söylendiğine göre TRT sanatçısı edası ile başarı ile söylemişim .Böylece bahar konserimizi kazasız atlatmış oldum.
Korolarda korist ya da solist olarak şarkı söylemek ve koro çalışmalarına katılmak istiyorsanız ertelemeyin çünkü uzun süre sahnede ayakta dimdik durmak gerçekten çok zor. Bunun dışında kendiniz gibi müzikseverler ile tanışıyorsunuz, çevreniz genişliyor ve hatta provalarda profesyonel olarak müzik ile uğraşan müzisyenler ile tanışma fırsatı da buluyorsunuz.
Koro çalışmalarında enstrümanlar size eşlik ediyor ve ruhunuz besleniyor müzikle ve sesiniz eğer güzelse solist olarak ta sahneye çıkıp deneyim kazanıyor ve kendinizi ve yeteneğinizi geliştirme fırsatı bulmuş oluyorsunuz. Kesinlikle vakit bulursanız haftada bir ya da iki kez yapılan koro çalışmalarına mutlaka ertelemeden katılmanızı öneririm.
Atamızın en sevdiği şarkı olan ‘’Fikrimim ince gülü ‘’ eserini nostaljik bir ses ve en güzel söyleyenlerden biri olan Sema Moritz’’den dinleyelim. Müzikle ve sanatla kalın efendim.
https://www.youtube.com/watch?v=RCt6JWXcsrY&list=RDRCt6JWXcsrY&start_radio=1&rv=RCt6JWXcsrY&t=21
Yorum Yazın