Chp'de esen değişim rüzgarı ne yazık ki aday tespitlerinde, önseçim ve üye iradesinde esemedi.
Verilen önseçim sözleri havada kalırken meclis üyeliği adaylığına temayül olarak ve sonuçları itibarıyla alaboraya döndü.
*
Seyhan'da temayül günü bir hengâme, bir düzensizlik söz konusu iken, Yaşar Kemal kültür merkezi alanında aday adaylarının reklamını yapmak için bir kısmı üçer, dörder masa kapmışken.. bazı aday adaylarının bir masa bile bulamayıp belediye bodrumundan kendinin taşıdığı görüldü.
*
Organizeden başlayan asayişsizlik oylama sürecinin ve sayım sürecinin muhtemel şaibe ve itirazların habercisi olacak gibiydi sanki. Bazı aday adaylarının oylama sürecinde bir pazar ortamı gibi gel, gel sende gel gibi bağırtılı gürültülü oy isteyen ekip arkadaşlarının çabası ne yazık ki çoktan seçimli aday listesine girmeye yetmemişti.
*
Oylama esnasında üyenin sandığını bulması zorlu geçip, silik listede ismi bulması görevli için de oldukca yorucu olup sandıklarda sıra uzaması karışıklığa sebep oldu.
*
Oylama sürecinde bazı uslübsuzluklar eşliğinde sıra sayıma geldiğinde yine bir kargaşa.. adaylar önce ön salona çağrılıp sonra diğer salona alındılar.
Evvela bir odaya çekilen sandıklar sonra salonda yüksekçe sahneye bir, bir geldiler. Ve Türkiye seçimi bile 2-3 saatte belli olurken, bir sandık sayımının mübalağasız 4 saat civarı sürdüğü sayım ta ertesi gün akşamüstüne doğru itirazlar eşliğinde tamamlandığı görüldü.
*
Bitmedi.. bazı yönetimler yakını a.adaylarının bizati sayım esnasında sandık çevresindeki resim ve görüntüleri seçime gölge düşürmüş olup, itirazcı bazı a.adaylarının da sayım esnasındaki usülsüzlüklere, hukuksuzluğa dair itirazları, dilekçeleri sayım anı ve sayım sonucundan sonrada tartışmalar eşliğinde sürdü.
*
Sandık görevlilerinin sandık kurulunun olmadığı sayım sonu..
Kimi dedi ki Üsküdar geçildi, kimi dedi ki bunun Akdeniz'i de var.
*
Askersiz ordu..
Onbaşıdan sonra yüzbaşı, binbaşı sonra yarbay vb olunur.. siyasette ise paraşütle direk yarbay olunabiliyor. Bu şekildeki siyasi ordular savaşı kazanacak tecrübe, hareket, akıl ve manevra kabiliyetine haiz olamazlar.. cephe oyun alanı değildir.
Liyakata, emeğe dayalı idealist emekçiler birlik olmadığı, birbirine sahip çıkmadığı sürece.. siyaseti, koltukları meslek edinmiş ideolojiden bihaber emekli, emeksiz kadrolu personeller için daha çok çalışır.
*
Üsküdar geçilirken Akdeniz unutulmamalı.
Adayların geciktirilmesi bir yandan,
çetrefilli temayülle örgütçü, omurgalı emekçilerin kırılıp dökülmesi diğer yandan.. Mahalle siyaseti, ayak oyunlarından başka üç cümle siyasi ve fikri mücadele edemeyecek olanlarla meclis ve dışında nasıl bir iktidar mücadelesi yapılacak bakalım.
*
Sürekli kendi kalesinde top çeviren oyuncular karşı kaleye nasıl gol atacak?
Demokrasinin başına taşla vurup bayıltanlar, sonra tokatla ayıltmaya çalışıp ardından demokrasiyle dostuz demek akıllara zarar.
*
Kafa, kol ilişkisi, çıkara, pazarlığa dayalı oy alanlar hariç.. Dostluk, emek, liyakata dayalı hakkıyla oy alanlara helal olsun..
*
Hayırdır! bu bugün mü oldu?
Belediye başkan adayları nihayet açıklandı, açıklandı da ne oldu?
Tepkilere neden oldu.
Aday yapılmayan Gürsel Tekin, Çukurova belediye başkanı Soner Çetin, Seyhan Belediye başkanı Akif Akay zehir zemberek açıklamalarla Chp'den istifa ettiklerini beyan ettiler.
*
Ortak görüşleri özet şu yöndeydi..
Parti hukukuna ve açıklamalarına güvenerek emek sarf eden insanların emeklerinin gasp edildiği, partiye emek veren, partinin iktidar olması için çalışan insanların dışlandığı, hiçbir objektif koşul, liyakat ve ehliyetin olmadığı, parti içi hemşericilik, gruplaşma, ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı, İdeoloji, ilke veya düşünce ile oluşan yoldaşlık ruhu yerine ahbap - çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüşmüştür.. dendi.
*
Özgür Özel oldukça maharetliymiş doğrusu kısa zamanda çok işler başarmış meğer.
Dün dündür, bugün bugündür
Demirel'in bir sözü var meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz. Oysa bu meseleler dünde de vardı, yıllardır var.. demek ki dün mesele edilmiyormuş, bugün mesele ediliyor.
*
Peki bugün.. değişim diye yola çıkıp gelen genel merkezin hiç mi suçu yok.. Neresinden baksanız tutarsızlık..
*
Demokrasi, kriterler, liyakat, emek, performans, tecrübe bir bütün olarak tatbik edilmediği sürece daha çok dayı, amca hikayesi, kadrolu, partiyi meslek edinmiş personel kadrolarla iktidar hayal olur.
*
Görülen o ki mesele değişim değil zihniyet meselesi..
Zihniyet reformu gerek.. köhne, ilkel benlik şımarıklığına son verilmeli.
*
Mesele görev anında kediye kedi demek.
Mesele çantadaki kekliklerin, kişilerin değil ilkelerin, demokrasi, liyakat, emeğin peşinden gitmesi.. düz ovada avlanmaması.
*
Peki ülkeyi kim kurtaracak?
İlkel benlik..
Kapış, kapış loca..
Hep bana..
Küçük olsun benim olsun..
Eski hamam eski tas.. mı acaba?
Yorum Yazın