Bizimkisi bir dünya hikayesi, siyah beyaz film gibi biraz!
Kağıtla kalem, yazıyla silgi gibi, bizimkisi okul gibi biraz.
*
Dünyanın binbir türlü hali gibi, hayat sınıf, sınıf bir çok öğreti ile yaşama dair vericiler kurmuş olsa da, insanın aldığı alıcısına bağlı ölçüde veri kaydetmektedir.
*
Son yıllarda radarlarda bir sorun olsa gerek ki insanlar binbir surat oldu.
Toplum ne nerden geldiğini, ne nereye gideceğini biliyor.
Keşkemeşlik içinde dürüst mü olsun, yalaka mı, davulcu mu olsun, zurnacı mı derken günde dört mevsim gibi renk karmaşasında bocalamakta.
*
Toplum alarm veriyor.. Gerek pandemi, gerek ekonomi, gerek siyasi, sosyal çalkantıların toplum bilinci ve psikolojisinde travmalar yarattığı bir gerçektir.
Yurt genelinde çeteleşme, mafya suç oranlarındaki artış, şiddete yatkınlık, ailesel sorunlar toplum sağlığının gittikçe bir çıkmaza gittiğinin sadece birer basit başlıkları.
*
Yaz ortasında kış enflasyonu. Bu yaz çok bekledi vatandaş sebze, meyve fiyatlarının düşmesini, etiketler inatla uçdukça uçtu, kışı artık siz düşünün, yani tuzu kurular dışında herkes.
*
Emekli maaşına ekim, kasım derken düzenleme ocak ayında gelecekmiş.. Ne zaman çiftçinin dediği gibi mahsul öldükten sonra mı?
Ocak'a kadar bu enflasyonda emekli ne yiyecek ne içecek? diyen yok. Vekil maaşı bir gecede geçer, emekli maaşı el titrer aylarca konuşulur.
Emekli nasıl kurtulur? Ayağa kalkınca. Oysa faydalı seminerler, bilinçlendirme toplantıları üyeyi zinde tutup ve pratiğe yöneltecek o kadar yapılacak farkındalıklar yaratacak çalışmalar var ki, idraklı bilen üretken yöneticiler gerek.
*
Emekli derneklerinin, emekli evlerinin tavla, çaydan başka şeylere de kafayı çalışıp çalıştırdığında.. mesela.
Her emekli derneği kendi üyesini örgütleyecek, aktifleştirip dinamikleştirecek, bilgilendirme, bilinçlendirme toplantı ve etkinlikleri.. sonrasında dinamikleşen yapı ile sahada üye olmayanlara nufüs edilecek..
Ardından etikette kalan bir yığın dernekler olarak küçülmeye, yani birleşmeye geçilirken üye bazında büyümeye geçilecek, bölünürsen azalırsın, yani tecrübeyi bilinçle toplumsal faydaya dair start.. çay, tavla, okey, köşe minderliğine paydos edince ancak.
*
Yerel seçim yaklaşırken, kongreler.. İlçe kongreleri bitti sırada il ve ardından büyük kongre. Vasat geçen ilçe kongreleri ve bir kaç gün sonra olacak il kongresi için görülen o ki heyecanlı olan sadece profesyonel siyaseti meslek edinmiş üyeler.
Demokrasi dediğin tek adaylı bir canavar olmuşsa. Ara ki bulasın.
*
Kitap dili değil, halkın dili.. Adana siyasetini toparlamak için il'in tecrübeli ama yıpranmamış, örgütçü ama halkı partiliyi önde tutan, ülke gerçeklerini teoride değil, halkın diliyle pratikte çözümleyecek.. sosyal zeka ve dinamizme sahip, sevilen profillerden, halkçı karakterlerden oluşmasına ihtiyaç var.
Güzel bir kitap okunur rafta yerini alır, gerçek hikayeler ise yaşamdan aktarılır.
*
Siyaset tek dişli bir ejderha.. Kimler geldi, kimler geçti, kimler harcandı bu riyakar arenada kimbilir? Ya kafan çalışacak, ya vicdanın.. ikisi birbirine paralel çalışan sevilmez, çünki çıkar için birinin kullanılması lazım. Ya vicdanın ya da aklın kullanılır, sade aklın çalışması mantık dahilinde tamamen duygusal çalışır.
Sade vicdanın çalışması duygu sömürüsüyle çıkara alet edilir. Akıl ve vicdan birbirine paralel çalışır ise akıl vicdana danışır yanlıştan kaçar, dolayısıyla kullanılamaz.
*
Yeni eki alan her bir şey artık halkın gözünü korkutmakta.. Yeni dünya (nüfus azaltması, robotik çağ, pandemiler, yapay kıtlık, yapay iklim krizleri, uzaylılar) Yeni Türkiye (ekonomik kriz, enflasyon, yozlaşan değerler, artan şiddet, suç oranları, sığınmacılar) Yeni Chp?..
Yenilenmek iyidir, fakat mühim olan gelenin gideni aratmaması, ileri doğru bir yeniliktir.. yani yinelenmemektir. Demokrasinin kendine değil herkese uyarlanması mühim.
*
Demokrasinin olmazsa olmazı muhalefet.. Siyaset hisseli harikalar diyarı.
Bu parti nasıl büyüyecek be kardeşim! Bakıyorsun 3 dönem o da yetmez 4,5,6, dönem delege.
Bakıyorsun defalarca yönetici, kuzeni diğer ilçede kızı, oğlu diğer yerde, kendi baş köşede.
Bakıyorsun hem meclis üyesi hem yönetici, hem delege vb.
Bir de başarı öyküleri olsa hadi neyse diyelim.
Bakıyorsun 4 dönem yetmez 5-6-7 dönem vekil. Sonrada diyorlar ki, biz aileyiz, siz doğru. Siz..
Dönem kuralı delegelikten her kademeye mutlaka getirilmelidir.
-Bir aileden iki kişi birincil göreve getirilmemelidir. -Aynı kişi birkaç yerde görev almamalıdır. - Hem yönetici, hem ilçe delegesi, hem il, kurultay delegesi üstüne meclis üyeliği..
Oldu! Bu parti zaten sizler için kuruldu ya, sülale boyları seçkinler için.
Partinin etinden, sütünden, tüyünden herşeyinden faydalanmış tencere dibini bulmuş, ziyadesiyle karşılığını almış, hala emeğimde emeğim, yiye yiye bitiremediği emeği.
Peki bizim samimi emekçilerin yılları.. Sokak sokak, kapı kapı, hem yürekten hem cepten verdiği emek emek değil mi?.
*
Demokrasi ve tek adaylı kongreler.. Onca üretken örgütçü emekçiler neden delege bile olamıyor?
Görmüyor, duymuyor, bilmiyor zannedilen sazan görülen, emekleri yenilen, vefakar gerçek, üretken emekçilere sahip çıkılsın artık.
Gerçek emekçiler 'hep bana' diyenler uğruna aç da kalsa yıllarca yine besledi yine doyuramadı gitti. El insaf! Partiyi azat edin! Yeter büyüsün artık.. Demokrasi için, ülke için.. Bu bir feryattır.
*
Her seçim geldi çattı %25.. Bir çuval pirincin içindeki siyah taşları seçmek kolaydır. Asıl önemli olan pirince benzeyen beyaz taşları seçebilmektir..
*
Şurdan mı, burdan mı yürünse? Koyun olduktan sonra be kardeşim ister akıllı koyun ol, ister aval ne farkeder ki, ha sağdan gitmişsin ha soldan.. bir kavala sürüldükten sonra.
*
Hep geçer diyorlar ya Olric.. Sence geçer mi? Geçer elbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer. Ama mutlaka geçer..
Gelelim yastık altına her derde deva mıdır? acaba altında altından gayrı umut, sevgi, huzur da var mıdır, ya içindeki?.
Kiminin taş, kiminin pamuk, kiminin kuş tüyü. Bekle ki geçsin.. ama trene bakmadan.
Bizimkisi bir yamalı bohça hikayesi, üç telli saça şekil vermek gibi biraz.. terziyle, berber görevini yapmıyorsa, bırak dağınık kalsın, demeyeceğiz elbette.. bilesiniz.
Haydi diyen gitti eyvallah!
Yorum Yazın