Ramazan ayında normal beslenme düzeni değişiyor, iftar ve sahur ile öğün sayısı sınırlanıyor.
Yeterli su için!
İftar ve sahur arasında geçen sürede mutlaka 10-15 bardak su içilmeli. Fazla çay ve kahve içmek su tüketimine engel olur. Bu nedenle bir fincandan fazla çay-kahve tüketmemeye özen gösterilmeli.
Her gün pide yemeyin!
İftar sofralarının vazgeçilmezi olan pide tüketimine sıklık ve miktar olarak dikkat edilmeli. Bir avuç içi büyüklüğünde pide bir dilim ekmeğe eş değerdir. Diyette olduğu gibi Ramazan’da da yasak değil, denge var. Ramazan’da bizleri uzun süre tok tutan, lif kaynağı, kan şekerini dengeleyen tam tahıllı veya çavdar ekmeği tüketilebilir. Bu sebeple pide tüketiminde miktar kadar tüketim sıklığı da önemli. Yani haftada 2 ya da en fazla 3 gün iftarda ana yemeklerle pide tüketilebilirken, diğer günler tam tahıllı besinlere tam buğday ekmek veya çavdar ekmeği veya buğday, bulgur gibi besinlere yer verilmeli.
Sahura kalkmadan oruç tutmayın!
Sahur ve iftar arasındaki açlık süresi düşünülerek sahur mutlaka yapılmalı ve besin içeriğine dikkat edilmeli. Sahurda uzun süre tok tutan, sindirimi kolay protein kaynaklarına yani süt, yumurta, peynir ve kan şekerini dengeleyen tam tahıllı ekmeğe yer verilmeli. Böylece sahur yapan kişiler gün içinde tok kalarak su tüketimiyle de sıvı kaybını en aza indirir. Sahur yapılmadığı taktirde gün içinde kan şekerinde düşme, baş ağrısı, sindirim problemleri, halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, mide bulantısı gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
İftardan sonra tatlı tüketimine dikkat edin!
İftardan sonra hızlı yükselen ve sonrasında düşen kan şekeriyle vücut tatlı ihtiyacı hisseder. Vücuttaki sağlıklı dengeyi oluşturabilmek için iftardan 1-2 saat sonra bir ara öğün yapılmalı. Bu ara öğün 1-2 porsiyon meyve ve süt grubu yani süt, kefir, yoğurttan oluşmalı. Böylece tatlı ihtiyacı karşılanabilir ve Ramazan’da kilo artışı engellenebilir. Haftada 1-2 gün sütlü tatlılar iftardan sonraki bu ara öğün yerine tercih edilebilir.
İftarda hızlı yemeyin!
Sindirim problemlerinin en çok yaşandığı öğün iftardır. Nedeni ise iftar öğününün çok hızlı tüketimi ve hiç ara verilmemesidir. İftar öğünlerinden sonra hazımsızlık şişkinlik, ağrı ve kramp gibi şikayetleri azaltmak için iftarı başlangıç ve ana yemek olmak üzere ikiye bölünmeli. Başlangıç olarak çorba tüketin ve 15-20 dakika sonra ana yemeğe geçilmeli. Ana yemek esnasında ise yemekleri yavaş yavaş, iyi çiğneyerek tüketilmeli.
Yemekten hemen sonra yürüyüş yapmayın!
Yemekten hemen sonra sindirim başlar ve yemekten hemen sonra yapılan yürüyüş sindirim problemi yaratırken reflüye sebep olacaktır. Bu sebeple yemekten en az 30 dakika sonra yürüyüş yapılmalı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın